Kaz Dağlarında Chopin Dinlemek Çam ağaçlarının altında Sevgi ile oturmuş konseri bekliyoruz. Tüm orman dolu, piyanonun olduğu platforma parmak uçlarımızda kalkıp, bakarken Fazıl Say’ı da gördük uzaktan, provasını bitirmiş karavanına gidiyordu. Ayakta, piyanoyu parmak uçlarında kalkıp görmektense aşağıda çıkışa yakın bir çukur alanda ağaç gölgesi bulduk. Çam kozalakları, sararmış çam iğneleri ile dolu bu toprak öyle hoşuma gidiyor ki. Kaybettiğim, özlediğim bir özgürlük ağaç altında, toprakta oturmak. Oturduğumuz bölgede çevremizde hep kadın var, genelde de atmış, yetmiş yaşlarına kadınlar. Kimi portatif rejisör koltuğuna oturmuş, kimi yerde. Genelde civar beldelerde kalan tatilcilere benziyorlar. Yanıma seksenlerinde zayıf, hareketli, heyecanlı bir hanım oturuyor. “ Havama, suyuma, toprağıma dokunma! diye bağırırken en çok onun sesi çıkıyor. Konuşmaya başlıyoruz, emekli öğretmenmiş, Çanakkale’den belediye otobüsüne binmiş gelmiş. İda dağı derneğinde gönüllü o
Yazmak her zaman tutkum olmuştur.2008 yılından beri blog yazıyorum.