Film ekim'de de gösterilen, ancak kaçırdığım, çok merak ettiğim bir film ve pür dikkat izliyorum. Deniz kenarında bir evde başladı, pencerelerden denizi izliyoruz, perdeler uçuşuyor, sakin bir deniz ama lacivert ve o sakinlikte sinirlerimi geren bir şey var... Sonra dil bilimci Louise Banks'ı görüyoruz, kızı ile anılarını düşünüyor. Aynı evde kızı büyürken, kızı ile konuşmaları vs. Televizyon açık, öğreniyoruz ki 12 uzay gemisi inmiş, dünyanın çeşitli yerlerine. Louise çok sakin, hiç panik yapmıyor. O kızı ve anılarıyla meşkul. Çocuğun büyüyüp çok güzel bir kız olduğunu ve sonra da hastalanıp öldüğünü görüyoruz bu anılarda. Kadının uzaylılara tepki vermemesini, kızı öldüğü için hayatta artık hiç bir şeyi umursamamasına verdim ben, ama sonra filmin sonunda anladım ki, yaptığım bütün tahminler yanlış. :) Loise hiç birşey olmamış gibi ders verdiği üniversiteye gidiyor. Bir general geliyor, dil bilimcimizi uzaylılarla irtibat kurmak için ekibe katıyor, ekip te bir de yakışık
Yazmak her zaman tutkum olmuştur.2008 yılından beri blog yazıyorum.