Istanbul'u yazıyorum Karaköy gezisi (İstanbul Naifleri olmamışız henüz) öncesi Arzu ile yazışıyoruz, Karabatak kafede buluşup, geziye başlayacağız. Saffet Emre Tonguç'un Karaköy turlarına katılan gazetecilerin yazılardan bölümler gönderiyorum ona. Suma Han'a gidelim, çok sanatsal bir mekan olmuş, sahilde acayip elit kafeler var, Lastik Pabuç diye convers satılan bir dükkan varmış falan filan... 2015'lerin Karaköy'ü lüks ve pahalı lokantalar, in kafeler, butik oteller, tarz mağazalar, restore edilip, sanat merkezine dönüştürülmüş hanların mekanı. Biraz artistik, biraz tarihi ve çok ta turistik. “Genelev sokağına da gidelim” diyoruz. Yazı yazacağız ya. “Saint Benoit'in arka sokağı” diyorum, 1970'ler, 1980'lerde orada ev işleten Manukyan'ın her sene vergi rekortmeni olduğu geliyor aklıma. Aşağıya Karaköy'e inmek gerektiğinde Tunelden inilen, Yüksek Kaldırım ya da Galip Dede Caddesinden bile geçilmeye tereddüt ettiğimiz yıllar g
Yazmak her zaman tutkum olmuştur.2008 yılından beri blog yazıyorum.